VARİKOSEL NEDİR?
Pampiniform pleksus adı verilen ve testislerden kirli kanı taşıyan damar sistemindeki genişlemeye varikosel denir. Varikosel gözle görülebilir, elle hissedilebilir (klinik varikoesel) veya fizik muayene ile saptanamayıp, ancak Doppler ultrason incelemesi ile fark edilebilir (subklinik varikosel).
Klinik Varikosel
Klinik varikosel, özellikle elle tutulur-gözle görülür ve beraberinde sperm analizinde sperm sayı düşüklüğü ile birlikte gidiyor ise, erkek kısırlığına katkıda bulunduğu düşünülebilinir. Bununla birlikte, varikosel her zaman erkek kısırlığına neden olur demek mümkün değildir; daha önce eşini gebe bırakmış olan erkeklerin %20’sinde varikosel bulunmaktadır.
Bir başka çalışmada, ABD’de askere alınan genç erkeklerin %25’inde klinik varikosel görülmüştür. Bu erkeklerin daha sonraki uzun dönem takiplerinde varikoseli olan ve olmayanların eşlerini gebe bırakabilme oranlarında farklılık saptanmamıştır.
VARİKOSEL VE KISIRLIK İLİŞKİSİ
Varikoselin nasıl kısırlık yaptığına dair herkes tarafından kabul gören bir teori yoktur. Varikoseli olan erkeklerin menilerinde stres paterni adı verilen sperm morfoloji ve hareket bozukluğu görüldüğü söylenmiş olsa da benzer bozuklukların varikoseli olmayan erkeklerde de görülmüş olması bu bulgunun önemine gölge düşürmektedir.
Varikoseli olan erkeklerde sperm sayı hareketlilik ve yapısal özelliklerinde varikoseli olmayan erkeklere oranla farklılık maalesef bütün çalışmalarda gösterilmemiştir.
Varikoseli olan erkeklerde kısırlık dışında en belirgin yakınma kronik kasık ağrısı, bir testisin diğerinden daha farklı boyutta olması ve baskı hissidir.
VARİKOSEL AMELİYATI
Bugün için sadece klinik varikoselin, yani gözle görülen veya elle hissedilen varikoselin, üreme açısından önemi olduğu kabul edilmektedir. Halbuki, sadece ultrasonografi ile saptanan subklinik varikoselin cerrahi tedavisinin ise üreme açısından bir faydası olmadığı şeklindedir. Bu nedenle, sadece klinik varikosel ve sperm analizinde düşük değerler saptandığında, varikosel cerrahisi önerilmektedir.
Klinik (elle hissedilen ve/veya gözle görülen) varikosellerin, özellikle kronik kasık ağrısı veya baskı hissi ile beraber olanlarının ve adolesan çağda görülenlerin, cerrahi tedavi edilmeleri konusunda görüş birliği vardır.
Subklinik varikosel veya sperm normal olan olgularda saptanan varikoselin cerrahi düzeltilmesi önerilmemektedir.
Azospermi (menide sperm olmama) veya şiddetli sperm sayı azalması (5 milyon/ml ve altı) olgularında, klinik varikosel varlığında, cerrahi önerilmektedir.
Ameliyat sonrası tekrarlayan varikosellerde ise ikinci bir cerrahinin, hastanın yakınması olmadığı sürece, yeri yoktur.
Varikosel cerrahisinden 4-6 ay sonra yapılan sperm analizi, yapılmış cerrahinin yararı açısından bilgilendiricidir.