POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS)

Polikistik over sendromu (PCOS - PKOS) 18-44 yaş aralığındaki kadınlarda en sık görülen ve infertiliteye de  neden olabilen hormonal bir bozukluktur. Ülkemizde de çok yaygın görülen polikistik over hastalığı, sokaktan rastgele çevrilen üreme dönemindeki 6-7 kadının birinde karşımıza çıkmaktadır.

POLİKİSTİK OVER

Poli, Latincede “çok”; kistik içi sıvı dolu olan, over ise halk arasında yumurtalık olarak tabir edilen; alt karın bölgesinde, rahmin iki yanında yer alan kadın üreme sisteminin bir parçasıdır. Polikistik Over ise yumurtalıklarda çok sayıda yumurta hücresi olması anlamına gelen bir terimdir.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) NEDİR?

Polikistik over sendromu (PCOS - PKOS), üreme dönemindeki kadınlarda, yumurtalıklarda çok fazla sayıda yumurta hücresi olmasıyla karakterize,  adet düzensizliği ile birlikte, yaygın görülen bir endokrin bozukluktur.

Genellikle insülin direnci, kan lipit profilinin bozulması ve obezite ile birlikte görülür. Ayrıca diyabet ve metabolik sendrom dahil olmak üzere kardiyovasküler ve metabolik hastalıklara zemin hazırlaması bakımından da önem taşır.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU BELİRTİLERİ

PCOS sıklıkla karın bölgesinde yağlanma, obezite, insülin direnci, metabolik bozukluklar ve kardiyovasküler risk faktörleri ile ilişkilidir. Bunun yanı sıra pkos’un en önemli belirtilerinden biri de kadınlarda kısırlık olarak kendini gösterir. Bu kapsamda polikistik over sendromlu olgularda aşağıdaki belirtiler de izlenmektedir.

  • İlk adet tarihinden itibaren seyrek adet (yılda 9 ya da daha az adet),
  • Erkeklik hormonu fazlalığı ve/veya tüylenmede artma, yağlı cilt, sivilce, saç dökülmesi,
  • Ultrasonografide tipik polikistik over görüntüsünün (her bir yumurtalıkta 20 veya daha fazla 2-9 mm çapında antral foliküler) varlığı ile birlikte,
  • AMH serum seviyesi, 5.0-8.5ng/ml arasında izlenmesi.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU TANISI

“Polikistik over sendromu neden olur?” sorusunun yanıtı net olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşmesinin rol oynadığı düşünülmektedir.

Sendrom tipik olarak genç kızlarda ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Polikistik over sendromu tanısı, pcos semptomları ve hastanın kliniğine göre konulmaktadır.

Yılda 9 ya da daha az adet görme, tüylenmede artma, göbek bölgesinde yağlanma, sivilcelenme, saç dökülmesi, yağlı cilt gibi şikayetlerin yanı sıra hastanın klinik değerlendirilmesinde polikistik over ultrason görünümünün olması, kanda testosteron seviyesinin yüksek çıkması ve AMH serum düzeyinin 5.0-8.5ng/ml arasında izlenmesi ile polikistik over sendromu teşhisi konulabilmektedir.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE KISIRLIK

PCOS, yumurtlama olmamasına bağlı olarak gelişen en sık karşılaştığımız gebe kalamama nedenlerinden biridir. Eğer kadına PCOS tanısı konuldu ise  aynı zamanda erkeğe ait ilave gebe kalamama ile ilgili bir faktör olup olmadığı incelenmelidir.

Bu kapsamda erkekten 3-6 gün arası cinsel perhiz ile spermiyogram bakılması yeterli olacaktır. Eğer sperm sayı ve hareketliliği normal ve gebe kalamamanın tek nedeni PCOS ise öncelikle yumurtlamanın tekrar sağlanması hedeflenir.

Bu amaçla hastada kilo fazlalığı var ise kilo verilmesi önerilir. Mevcut kilonun %5-10’u kadar bir kilo veriminin sağlanması, kendiliğinden yumurtlamanın başlamasını da sağlayabilmektedir.

Kilo verilmesi sonrasında adet düzeni ve yumurtlama döngüleri düzene girmezse ya da yeterli kilo verimi sağlanamadıysa tedavi yöntemleri tekrar hekim tarafından gözden geçirilmelidir.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU TEDAVİSİ

Polikistik over sendromu, kısırlığın yanı sıra, insülin direnci, obezite, metabolik bozukluklar ve kardiyovasküler risk faktörleri ile ilişkili bir hastalık olması nedeniyle uzun vadeli bir klinik yönetim gerektirmektedir.

Bu klinik yönetimde hiperandrojenik (kanda yüksek testosteron) semptomları iyileştirme, yumurtlamayı sağlama ile metabolik  ve kardiyovasküler komplikasyonları önleme hedeflerine odaklanılmaktadır.

Klinik direktörümüz Prof. Dr. Hakan Yaralı’nın da dahil olduğu ve Hacettepe PCOS Grubu olarak yapılan bir çalışmada, metabolik sendrom riski PCOS’si bulunmayan hastalarda %6.1 oranında saptanırken, PCOS’li hastalarda %10 olarak saptanmıştır.

Biz yazımızın bu bölümünde polikistik over sendromunda gebe kalamayan olguların tedavisine odaklanacağız. Polikistik over sendromu olan olgularda tedavi yöntemlerini aşağıdaki gibi ele alabiliriz:

  • Kilo fazlalığı olgularda diyet ve egzersiz ( kilo kontrolü ile ovülasyonun sağlanması)
  • Yumurtlamayı uyarıcı hap tedavisi
  • Aşılama Tedavisi
  • Tüp Bebek tedavisi
Polikistik Over Sendromu

Prof. Dr. Hakan Yaralı Anlatıyor Polikistik Over Sendromu'nda Kullanılabilecek Tedavi Yöntemleri Nelerdir??

Polikistik Over Sendromunda Hap Tedavisi

Yumurtlamayı uyarma tedavisidir. Bu tedavide yumurtayı uyarmak için ağız yolundan alınan haplarla ilerleriz. Kullanımı ve takibi çok kolaydır. Uyguladığımız hap tedavisi ile hastaların %80’inde yumurtlama, %40’ında gebelik elde edilebilmektedir.

Polikistik Over Sendromu Tedavisinde Aşılama

Hap tedavisi  ile sonuç alınamayan (yumurtlama yapmayan veya yumurtlama yapıp gebe kalamayan) çiftlerde 2. basamak tedavisi olarak günlük iğne tedavisi ile yumurtlama uyarımı yapılır.

Bu tedavide amaç, kadınların doğal yolla yaptıkları tek yumurta gelişimini elde etmektir. Böyle bir tedavi ile bir uygulama başına %90’nın üzerinde yumurtlama, %20-23 gebelik elde edilmektedir.

Gerekliliği tartışmalı olsa dahi gebe kalma ihtimalini bir miktar daha arttırabilmek için bu olgularda biz aşılama (intrauterin inseminasyon) tedavisini de eklemekteyiz.

Polikistik Over Sendromu ve Tüp Bebek Tedavisi

Günlük iğne tedavisi ile gebelik elde edilemeyen olgularda tüp bebek tedavisi uygulamaktayız. PCOS’ye ilaveten başka bir gebe kalamama faktörü varsa (ağır sperm problemi ya da tüp kapalılığı gibi) bu hastalarda doğrudan tüp bebek metoduna başvurmaktayız.

PCOS’li hastalarda, tüp bebek uygulaması sırasında uygun protokol seçimi (kısa protokol; antagonist protokolü) ve mümkün olan en düşük ilaç dozunun uygulanması çok önem arz etmektedir. Ayrıca bu olgularda, yumurtalık yanıtına göre farklı çatlatma iğnesi seçenekleri de tercih edilebilmektedir. 

Bu olgularda tüp bebek uygulaması sırasında karşılaşılabilecek bir problem aşırı uyarım sendromu (OHSS)’dur. Damarların geçirgenliğinin artması sonrası kanın sıvı kısmının damar dışına çıkması sonucu vücut boşluklarında sıvı toplanması olmaktadır. Önemli olan aşırı uyarım sendromu oluşmadan tablonun engellenmesidir.

Kısa protokol kullanımı, uygun dozda yumurtalıkları uyarıcı ilaç kullanılması ve özel çatlatma iğnesi kullanılmasına rağmen, biz kliniğimizde, 15 yumurtadan fazla yumurta toplandığında, hiç taze transfer yapmayıp, bütün embriyoları dondurarak rahim dinlendirme seçeneğini tercih etmekteyiz.

Çünkü tüp bebek uygulamalarında, başarı (yüksek eve canlı bebekle gitme oranı) ve emniyeti (aşırı uyarım sendromu gelişmemesi) ön planda tutmaktayız. 

Bu gerekçelerden dolayı, son yıllarda PCOS’li hastalarda, doğrudan tüp bebek tedavisinin başlangıcında, hiç taze transfer planı yapmayıp, bütün embriyoları dondurarak saklama seçeneğini daha yaygın olarak kullanmaktayız.

Polikistik Over Tüp Bebek Başarı Oranı

Bu hastaların yumurtalık rezervi çok iyi olduğu için tüp bebekle canlı doğum oranları en az polikistik over sendromu olmayan hastalar kadardır. İlaveten, taze transfer edilen embriyo dışında, dondurmaya uygun kaliteli embriyo üretme oranları da fazla olan PCOS’li hastalarda, embriyo dondurma işlemi yapılabilmektedir.

Bu sayede, gelecekte tekrar tedavi deneme gereği durumunda hastalara kolay bir hazırlık tedavisi ardından en az taze uygulamadaki kadar başarı şansı verilebilmektedir.

Biz merkezimizde 5. veya 6. gün blastokist aşamasına ulaşmış olan embriyoları dondurarak saklamaktayız. Ardından görülen ilk adetle veya sonrasında çözme uygulaması planlamaktayız.

Anatolia Tüp Bebek’te yetkin bir embriyo dondurma ünitemiz bulunmakta olup, kalite standartları kapsamında akredite olan tüp bebek laboratuvarımızda,  dondurulmuş embriyoların (hemen daima 5. / 6. gün blastokist) transferi ile hastalarımızda,  etkin bir başarı sağlayabilmekteyiz.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE BESLENME

PCOS hastaları her zaman aşırı kilolu değildir, ancak PCOS abdominal obezite ve insülin direnci ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğu için polikistik over sendromlu olguların yarısında kilo fazlalığı bulunmaktadır.

Bu şekilde göbek çevresinin artımı (88 cm’den fazla) ile karakterize kilo fazlalığı insülin direnci, artmış şeker hastalığı ve yine artmış metabolik riskleri beraberinde getirir.

PCOS'lu kadınlar, glikoz intoleransı ve tip 2 diabetes mellitus için yüksek risk altındadır. Ancak  beslenme ve egzersize yönelik etkili yaklaşımlar, belirgin kilo kaybı olmadan bile endokrin özellikleri, üreme işlevini ve kardiyometabolik risk profilini iyileştirebilir.

Bu hastalarda düşük kalorili diyetle beslenme ve yeterli fiziksel egzersizin yapılması bir yaşam şekli olmalıdır. Bu nedenle PCOS tanısı konan hastalarda kilo fazlalığı sorunu olmasa da 2 yılda bir 75 gr. şeker yükleme testinin yapılması ve lipid profillerinin kontrol edilmesi tavsiye edilir.

Bunun yanı sıra Polonyalı bir grup tarafından 2021 Temmuz ayında yayınlanan Polikistik Over Sendromunda Beslenme Stratejisi ve Yaşam Tarzı—Anlatı İncelemesi isimli makaleyi de inceleyebilirsiniz.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU HAKKINDA SIK SORULANLAR

Polikistik Over Yumurta Tembelliği midir?

Halk arasında polikistik over sendromlu olgular için kullanılan yumurta tembelliği tanımı yanlış bir tanımdır. Çünkü PCOS’li olgularda yumurtalık rezervi oldukça iyi seviyelerdedir.

Polikistik Over Tedavisinde Verilen İlaçlar Nelerdir?

Yardımla üreme tekniklerine başvuran pcos olgularında kullandığımız ilaçlar, yumurtalık içerisinde var olan yumurta hücrelerini uyararak olgunlaşmasını sağlamaya yöneliktir. Bu kapsamda yumurtalık uyarımı planladığımız hastalarda ağızdan hap şeklinde; aşılama ve tüp bebek tedavisi planladığımız hastalarımızda ise cilt altı iğne uygulanacak şekilde uyarımı sağlamaktayız.

Polikistik Over Kilo Verince Geçer mi?

Kilo problemi olan polikistik over sendromlu kadınların  kilo vermesi, gerek metabolik hastalıklar açısından gerekse de ovülasyonun iyileşmesi açısından önem taşır. Ancak polikistik over sendromu, kilo verilmesiyle düzelebilen bir hastalık değildir.

Polikistik Over Sendromunda Doğum Kontrol Hapı Kullanımı Nasıl Olmalı?

Düzenli adet gören kadınlarda estrojen üretiminin yanı sıra, yumurtlama sonrası progesteron üretimi ile estrojen etkisi karşılanır. Halbuki PCOS’li kadınlar estrojen üretmeye devam eder iken yumurtlama yapmadıkları için progesteron üretmezler.

Bu nedenle rahim iç duvarı üzerine progesteronun gösterdiği koruyucu etkiden mahrum kalırlar. Adet düzensizliği olan ve adet araları açık olan (2 aydan uzun aralıklarla adet gören bayanlar) ihmal edilmiş PCOS’li hastalarda rahim iç tabakasında kalınlaşma (endometrial hiperplazi) ve rahim iç tabakası kanseri riski söz konusu olabilmektedir.

Bu nedenle PCOS saptanan hastaların çocuk isteminden bağımsız olarak, en geç 2 ay aralıklarla, ihtiyaç halinde progesteron hapları ya da doğum kontrol hapları kullanımı ile düzenli adet görmelerini tavsiye etmekteyiz.

Polikistik Over Sendromunda AMH Yüksekliği Olur mu?

Antimüllerian hormon (AMH), günümüzde yumurtalık rezervi kapsamında bilgi veren en güvenilir testlerden biridir. AMH, yumurtalık içerisinde bulunan ve gelişmekte olan follüküllerden salgılanır. Polikistik over sendromu olan olgularda fazla sayıda yumurta hücresi olduğu için AMH yüksekliği de olmaktadır.

Polikistik Over Erken Menopoza Sebep Olur mu?

Polikistik over sendromu varlığı erken menopoza sebep olmaz.

Polikistik Over Doğumdan Sonra Geçer mi?

Polikistik over sendromu 18-44 yaş arası kadınlarda görülebilen bir hastalıktır. Doğumdan sonra düzelmez. Doğum öncesi adet düzeni nasılsa aynen geri döner.

Polikistik Over Genetik mi?

Polikistik over sendromlu olgularda genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşmesinin rol oynadığı düşünülmektedir.

Polikistik Over Sendromunda Ameliyat Olur mu?

Polikistik over sendromunun, isminde “kistik” kelimesi geçse de esasında bu yanlış bir isimlendirmeden kaynaklanmaktadır. Sendromun tedavisi tıbbidir, cerrahinin yeri yoktur.

Anatolia Tüp Bebek Merkezi 2005 yılından bu yana 20 binden fazla ailenin tüp bebek sevincine ortak olmuştur. Bu hikayelerden bazılarına buradan ulaşabilrsiniz. Bu başarıdaki en önemli etkenler ulusal ve uluslararı kalite standartlarına sahip yüksek teknoloji laboratuvarı, deneyimli ekibidir. Anatolia'da her hasta için özel tedavi uygulanır. Başarı artar, risk azalır. Bu ailenin bir parçası olmak ya da aklınızdaki sorular için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Puan Ver
105 Kişi. Ortalama puan: 2.83
İlk Yayımlanma Tarihi: 13.04.2021
Güncellenme Tarihi: 09.09.2023
Prof. Dr. HAKAN YARALI
YAZAR
Prof. Dr. HAKAN YARALI

Detaylı Özgeçmiş İçin Tıklayın

Prof. Dr. Hakan Yaralı, 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası yaptı. Halen, kısmi statüde Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda çalışmaktadır. Tüp bebek alanında hem klinik hem de laboratuvar kısmında sertifikası bulunan hekimlerdendir. 2018 yılında Turkish time tarafından, Dünyada Yankı Uyandıran İlk 100 Türk Hekim arasına seçilmiştir.